Sigara içmeyene de zararlı! Nasıl mı?

Sigara içen insan, bebeğine, çocuğuna, eşine ve yakınlarına da zarar vermekte, onları da pasif içici yapmaktadır.

Sigara dumanı,  denetim ve duyarlılığın istenilen düzeyde olmaması, sigara içilecek alanların kısıtlı olması nedeniyle, çok daha aktif, tehlikeli bir ajan olarak, pasif içicilere daha çok zarar veriyor.

Sigara dumanında, nikotin, katran ve karbon monoksit gibi, en çok bilinen zararlı maddelere ilaveten, çok farklı etkilerle hücrelerimiz için çok tehlikeli olan 7357 adet kimyasal bileşik bulunmaktadır. Bunlardan yaklaşık 70-80 tanesinin, ciddi karsinojenik aktiviteye sahip olduğu kanıtlanmıştır.  Dünyada, her 6 saniyede bir insan, yılda yaklaşık 5,5 milyon insan, sigara ve puro, pipo, nargile, ağızda çiğneme, buruna çekilen enfiye gibi tütün ürünlerinden kaynaklanan hastalıklarla hayatını kaybetmektedir.

Bebek ve çocuklar, erişkinlere göre tütün dumanından daha büyük zarar görmektedir. Astım, bronşit, pnömoni, kulak enfeksiyonları, alerjik hastalıklar, gelişme geriliği, çocukluk dönemi kanserleri riski artmaktadır.

Sigara kullanan veya sigara dumanına maruz kalan kadınlarda,  adet düzensizliği, infertilite(kısırlık), düşük, dış gebelik,  erken doğum, kısırlık, erken menopoz görülmekte, akciğer ve kalp damar hastalıklarına, özellikle meme kanseri olmak üzere kanser gelişmesine neden olmaktadır.

 Erkeklerde, sperm hareketi, canlılığı ve sayısını azaltarak kısırlığa neden olması yanında, prostat, mesane kanserlerine eğilimi arttırması, göz ardı edilmemesi gereken önemli etkilerdir.

Sigaranın sebep olduğu hastalıklar:

• Sigara dumanındaki katran,  diş eti iltihabı, diş eti çekilmesi, diş çürükleri, kötü ağız kokusu yanında, dudak, yutak, gırtlak kanserlerine neden olmaktadır.
• Bronş ve akciğer fonksiyonlarını bozarak,  öksürük, balgam, solunum zorluğu ile, astım, zatürre, tüberküloz, tıkayıcı akciğer hastalığı(KOAH) ve akciğer kanserine zemin hazırlamaktadır. Akciğer kanserlerinin % 95’inden sorumlu tutulmaktadır. Hatta sigara,  pasif içicilerde bile aynı etkileri yapmaktadır.
• Sindirim sistemine de çok zarar vermektedir. Kronik gastrit, mide ülseri, reflüye sebep olmakta, yemek borusu, mide ve pankreas kanseri gelişme riskini % 10-30  arttırmaktadır.
• Kadın ve erkeklerde ürogenital sistem fonksiyonlarına çok zarar verdiği gibi, mesane kanseri görülme sıklığının 3-5 kat artmasına neden olmaktadır.
• Sigara içenlerde, damar sertliği, hipertansiyon, kalp ritm bozuklukları, damar tıkanıklıkları, kalp krizi daha çok görülmektedir( kalp krizi 3 kat daha fazla).
• Ayrıca, merkezi sinir sistemindeki yaptığı hasarlarla, erken bunama, felç ve beyin kanamalarına yol açmaktadır.
• Sigara içindeki kimyasal maddeler,  vücudun bağışıklık sistemini bozarak,  viral ve bakteriyel enfeksiyonlara direnci azaltırlar. Böylece daha sık ve ağır enfeksiyonlara yol açarak, tedavilerinin zor ve uzun sürmesine sebep olurlar.

Çoğu insan, sağlığı ve yaşamına verdiği zararları apaçık ortada olan, sigara ve benzeri tütün ürünlerini bırakamayacağını düşünmekte, karamsar bir havaya girmektedir.

Aslında kendi kararlılığı ile, bu korkunç düşmandan kurtulanların sayısı azımsanmayacak kadar çoktur.

Ülkemizde bu konuda, ümit verici gelişmeler olmuştur. Çeşitli tedavi yöntemleri ve desteklerle bırakmaya yardımcı olunmaktadır. 

Bu kötü alışkanlık, bir zamanlar popüler bir davranış, alışkanlık olarak görülmüş olmakla birlikte, günümüzde sigara ve benzeri ürünleri kullanmak, bütün dünyada hiç hoş karşılanmayan çok önemli bir toplum sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir.