AKUT FAZ REAKTANLARI
Çeşitli enfeksiyonlar, doku hasarları, immünolojik ve inflamatuvar olaylar vücutta kısa ve uzun süreli sistemik reaksiyonlara yol açar. Bu reaksiyonlarla immünolojik olduğu kadar, nörolojik, endokrinolojik ve metabolik değişikliklikler sonucu, kan konsantrasyonları artan ya da azalan protein yapılı maddelere akut faz proteinleri veya akut faz reaktanları denilmektedir.
İnflamatuvar yanıt, enfeksiyonlardan başka, travma, malignansi veya otoimmün hastalıklar gibi enfeksiyon dışı inflamasyona nedeniyle de gelişebilir. AFR enfeksiyon ve diğer inflamatuvar olayların varlığı ve yoğunluğunu göstermekle birlikte, hangi hastalığa bağlı olduğunu spesifik olarak göstermez. Sıklıkla bakteriyel enfeksiyonlarda viral enfeksiyondan daha fazla yükselirler.
Makrofajlar, Toll benzeri reseptörler (TLR) ile, bakteriyel ürünleri algılayarak inflamatuvar reaksiyon başlar. Örneğin, TLR4, gram-negatif bakteriyel lipopolisakkaritine (LPS) duyarlılığı ile transkripsiyon faktörü, nükleer faktör kappa beta (NF-kB) aktivasyonuna ve IL-6 artmasına yol açar. Özellikle akut dönemde olmak üzere, inflamasyonlarda, birincil olarak İnterlökin-6(IL-6) ve IL-1, tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-alfa) ve interferon-gama (IFN-gama) gibi diğer mediatörler akut faz proteinlerin üretimini artırması için karaciğeri aktive ederler. Sadece akut olaylarda değil aynı zamanda kronik süreçlerde de üretimi devam ederek, kana salınırlar.
Akut faz reaktanları, inflamasyon ve doku harabiyetine bağlı olarak kanda yükselirken, inflamasyonun azalması ve sonlanmasıyla, belli bir sürede normal değerlere dönerler. Hastalık etkenlerini etkisizleştirerek, doku hasarını önleyerek ya da azaltarak, onarım mekanizmalarını başlatarak vücudun normal metabolik, fizyolojik fonksiyonlarını sağlamaya çalışırlar.
Enfeksiyon tanısı kadar, bakteriyel viral enfeksiyon ayırıcı tanısı, non-enfeksiyoz inflamasyon olup olmadığı, tedavinin düzenlenmesi ve etkinliğinin değerlendirilmesi, prognoz belirlenmesinde, daha da önemlisi antibiyotik kullanımında, akut faz reaktanların kan düzeylerinin ölçümü ve yorumlanması çok önemlidir.
C-reaktif protein, prokalsitonin, fibrinojen, ferritin, alfa1-antitripsin, haptoglobin ve serum amiloid A konsantrasyonları artan pozitif akut faz reaktanlarıdır. Seruloplazmin gibi bazı proteinler ise, akut dönemde değil, daha geç dönemde kanda yükselmektedir. Albümin, prealbümin, transferrin, antitrombin, retinol bağlayıcı proteinin kan konsantrasyonları inflamasyon sırasında azaldığından, negatif akut faz reaktanları denilmektedir.
22 Yorum